Baş dönmesi ve çarpıntı gibi çok kısa süreli sıkıntılar, gebe kadınları fazlasıy-le endişelendirir. Oysa bu olayların bayılmayla sonuçlandığı durumlara oldukça az rastlanmaktadır. Genellikle bu sıkıntılar, nörovejetatif sistemin gebeliğe özgü düzensizliklerinin sonucudur. Gebe kadın, başının döneceğini anladığı anda, bacakları hafifçe yüksekte olacak bir biçimde boylu boyunca uzanmalıdır, bu olayın sık sık tekrarlandığı durumlarda doktora danışmak gerekir. Doktor, genç kadına, yanından hiçbir zaman ayırmayacağı bir ilâç verir.
Uyku
Gebeliğin son aylarında uyku uyumak çok zorlaşır. Karnın altına küçük bir yastık koyarak yan yatış denendiğinde, rahat edildiği görülür. Ancak, çocuk için herhangi bir tehlike olmadığından istenen her biçimde yatmakta bir sakınca yoktur. Anne bebeğin varlığını duymağa başladıktan sonra genellikle daha kolay uyuyabilir. Ihlamur ya da papatya ketleri de hem cildi kuvvetlendirir hem karın kaslarını güçlendirir. Göğüslerde de aynı türde çatlaklar oluşabilir. Bunu önlemek için karın için hazırlanmış besleyici kremle göğüslere masaj yapmanın iyi sonuçlar verdiğini söyleyebiliriz.
Gebelikte göğüslerin hacmi büyük ölçüde artar. Daha gebelik başlangıcında, halelerin renginin koyulaşması, gebelik belirtilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Göğüs bakımı konusunda, göğüsleri sıkıştırmayan özel bir sutyen takılması ve çatlakların oluşmasını önlemek için de besleyici bir kremle hafif hafif masaj yapılması doğru olur.
Gebelik boyunca genellikle son haftalar dışında, cinsel ilişkilerden kaçınmanın hiçbir gereği yoktur. Gebelik ve cinsel ilişki,vbjrbiriyle hiçbir uyuşmazlık göstermeyen iki doğal olaydır; ancak bu arada, kadının da bu ilişkide bulunmağa istekli olması gerektiğini de unutmamak gerekir. Ayrıca genç kadın düşük yapmağa eğilimliyse, gebe kalmamış olsaydı âdet görmesi gereken günlerde her türlü cinsel ilişkiden kaçınmağa dikkat etmelidir. Yapılan istatistikler, bu dönemde düşüklerin daha sık görüldüğünü ortaya koymaktadır.
Gebelik boyunca, tırnaklar kalsiyum eksikliği nedeniyle daha çabuk kırılır. Organizma için gerekli kalsiyum, ilâçlarla ve özel bir rejimle sağlanır. Tırnaklar eczanelerde satılan özel güçlendiriciler veya renksiz iyot sürülerek kuvvetlendi-rilebilir. Tırnaklar kısaltılır ve yumuşak cam kâğıdından törpüyle yuvarlaklaştırılırsa kırılmazlar. Bu dönemde oje sürmemek gerekir.
Doktorun yasakladığı bir ilâcı kullanmaktan kesinlikle kaçınılacaktır. Ancak kadının daha rahat olması ve kendisini daha güvenlik içinde hissetmesi için yatıştırıcı bir ilâç, baş ağrıları için ağrı kesici etkisi olan bir ilâç ve bağırsak yumuşatıcı bir ilâç kullanılabilir; ancak bunlar doktor tarafından verilmelidir.Bu ilâçlar evde hazır olursa genç kadın zorluk çekmez. Antibiyotikler, sülfamit ler ve kortizonlu ,bazı ilâçlar konusunda söylenenlerde büyük abartmalar yapılmaktadır. Eskiden, gebe kadınlara bu tür ilâçları kullanmamaları konusunda uyarılarda-bulunulurdu; oysa, artık yeterli doz ve doktorun dikkatli denetimi altında bu tür ilâçların çocuğa hiç bir zararı olmadığı anlaşılmıştır.
Gebeliğin 3-6 ayı arasında yüzde görülen koyu lekelere "gebelik maskesi" denir. Bu lekelerden endişe duymanın hiçbir gereği yoktur; çünkü çocuğun doğu-muyie kendiliğinden kaybolurlar. Lekeleri hafifletmek için, güzellik uzmanları tarafından hazırlanan çeşitli kremler vardır. Lekeler varken normal güzellik malzemesi kullanılmamalıdır; bunların içinde bulunan koku ve gebelerde sık sık rastlanan allerji böyle davranmayı gerektirir.
Gebelikte karın bölgesinin röntgeninin çekilmesi sakıncalıdır; bu nedenle de ancak röntgen çekilmesinin gerçekten zorunlu olduğu durumlarda bu yola baş vurulabilir, örneğin, ikiz bebek beklenip beklenmediğini veya bebeğin ana karnındaki duruş biçimini öğrenmek için bir filmin çekilmesi gerekebilir. Çocuğu röntgen ışınlarına hedef olmaktan uzak tutmak istenmesinin nedeni, ışınlardan zarar görmesini önlemektir. Gebeliğin ikinci haftası ile altıncı haftası arasındaki dönemde, dölüt ışınların etkisine daha çok uğrayabilir; sonraki dönemlerde bu tehlike gitgide azalmağa başlar. Röntgen ışınlarına hedef oiacak bölgenin de büyük önemi vardır. Bu bölge dölyatağı dolaylarında bulunuyorsa dölüt için tehlike var demektir ve ışın ayarının çok iyi hesaplanması gerekir.
Günümüzün doğum öncesi giysileri, bebek bekleyen annenin bütün gereksinmelerini yerine getirebilecek çeşitliliktedir, iç çamaşırların seçimi de çok önemli bir konu olup annenin rahatlığı da buna bağlıdır.
Külotlu çoraplar: Çok kullanışlı olan bu çoraplar, genellikle rahatsız edici ve ba-caklardaki kan dolaşımına zarar verici jartiyer takma gereğini ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle gebe kadınlar bu çoraplardan giymelidirler. Sutyenler: Göğüsleri bastırmadan gelişmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır. Uzun çoraplar: Uzun süre ayakta duran kadınların varis çorapları giymeleri doğru olur.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Yarpuz yaprağı, Keçisakalı otu, Armut çekirdeği, Turunç çekirdeği, Defne tohumu, Isırgan yaprağı, Sirke, Meneviş yağı
Hazırlanış Şekli:
* Yarpuz yapraklan, keçisakalı otu ile birlikte on beş dakika süreyle sirkeli suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen posa, pomad kıvamına gelinceye kadar, meneviş yağıyla karıştırılarak yoğrulur. Hazırlanan pomad, pansumandan sonra ışınlan yere sürülür.
* Armut çekirdekleri, turunç çekirdekleri ile birlikte havanda dövülerek ezilir. Ezilen karışım, yakı kıvamına gelinceye kadar, sirke ilave edilerek karıştırılır. Hazırlanan yakı, meneviş yağı ile yumuşatıldıktan sonra, ışınlan yere konarak bandajlanır.
* Defne tohumları, taze ısırgan yaprakları ile birlikte sert bir zeminde dövülerek ezilir. Ezilen karışım, melhem kıvamına gelinceye kadar sirke ile yoğrulur. Hazırlanan melhem, meneviş yağı ile yumuşatıldıktan sonra ışınlan yere pansumandan sonra sürülür.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Kuru üzüm, Şam fıstığı, Hurma, Günlük, Vişne, Dut, Pekmez
Hazırlanış Şekli:
* Zeka açıklığı için, kahvaltıdan önce üzümle birlikte bol bol şam fıstığı yenir.
* Zeka açıklığı için, her gün yemeklerden önce iki, ye-meklerden sonra da üçer tane hurma yenir.
* Zeka açıklığı için, bir avuç kuru üzüm, günlükle karıştırılarak sabahları aç karına yenir.
* Çekirdekleri ayıklanmış vişneler, kurutulmuş dut ile beraber on beş dakika süreyle suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen sıvı, şurup kıvamına gelinceye kadar pekmezle tatlandırılarak karıştırılır. Hazırlanan şuruptan kahvaltıdan önce ısıtılarak bir bardak içilir.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Havuç, İncir, Palamut unu, Kara üzüm, Meşe palamudu, Günlük, Gül suyu
Hazırlanış Şekli:
* Rendelenmiş havuç, kıyılmış incirle birlikte sert bir zeminde dövülerek ezilir. Ezilen karışıma, macun kıvamına gelinceye kadar dövülmüş palamut unu ilave edilerek karıştırılır. Hazırlanan macundan, yatmadan yarım saat önce bir çorba kaşığı yenir.
* Bir avuç kuru üzüm, dilimlenmiş incirlerle birlikte havanda dövülerek ezilir. Ezilen karışım, marmelat kıvamına gelinceye kadar gül suyu ile yoğrulur. Hazırlanan marmelattan yatmadan önce bir veya iki çorba kaşığı yenir.
* Meşe palamutları, günlük bitkisinin meyveleri ile birlikte dövülerek ezilir. Ezilen karışıma, iki avuç kuru üzüm ilave edilerek yirmi dakika süreyle suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen posaya, ezilmiş incir karıştırılarak macun kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Hazırlanan bu macundan yatmadan önce bir veya iki çorba kaşığı yenir.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Sarmısak, Elma, Anason tohumu, İncir, Havuç, Kereviz, Ceviz içi, Bal
Hazırlanış Şekli:
* Zinde kalmak için, her gün sarmısak kürüne devam edilmelidir.
* Rendelenmiş elmalar, anason tohumları ile birlikte sert bir zeminde dövülerek ezilir. Ezilen karışıma, marmelat kıvamına gelinceye kadar bal ilave edilerek karıştırılır. Hazırlanan marmelattan, kahvaltıdan önce ve yatmadan bir çorba kaşığı yenir.
* Kurutulmuş incirler, anason tohumlan ile birlikte sert bir zeminde dövülerek ezilir. Ezilen karışıma, marmelat kıvamına gelinceye kadar bal ilave edilerek karıştırılır. Hazırlanan marmelattan yemeklerden önce bir çorba kaşığı yenir.
* Zinde kalmak için, kahvaltı ve yemeklerden önce bir çorba kaşığı bal veya birer tane havuç, kereviz, elma yenir. Ayrıca, ceviz içi bir kaşık bal ile alınır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Ihlamur çiçeği, Sarmısak, Fesleğen, Gelincik çiçeği, Erkeç sakalı otu, Şeker
Hazırlanış Şekli:
* Ihlamur tohumları ile birlikte yirmi dakika süreyle suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvıya, dövülmüş fesleğen tozu karıştırıldıktan sonra bir kaba boşaltılarak günboyu dinlendirilir. Dinlendirilen sıvı tekrar süzüldükten sonra, içme suyuna karıştırılarak, günde üç fincan içilir.
* Akdiken yaprakları, on beş dakika süreyle kaynar suda bekletilir. Süzülerek elde edilen sıvı, şerbet kıvamına gelinceye kadar şekerle tatlandırılarak karıştırılır. Hazırlanan şerbetten, tedavi süresince günde üç fincan içilir.
* Gelincik kapsülü ve çiçekleri, erkeç sakalı otu ile birlikte ıhlamurlu suda yirmi dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı bir kaba boşaltılarak dinlendirilir. Dinlendirilen bu sıvı ile günaşırı el ve ayak banyosu yapılır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Dülger otu, Böğürtlen, Biberiye (Kuşdili otu), Tarçın, Şeker
Hazırlanış Şekli:
* Kurutulmuş dülger otu bir saat süreyle suda kaynatılır. Buharına oturan kadınlarda aybaşı kesilmesi önlenir.
* Böğürtlen yaprakları on dakika süreyle suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı şarap kıvamına gelinceye kadar şeker ile tatlandırılarak karıştırılır. Hazırlanan şuruptan yemek arasında bir fincan içilir.
* Biberiye bitkisinin yaprakları on dakika süreyle kaynatıldıktan sonra süzülür. Elde edilen sıvı bal ile tatlandırılarak şerbet kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Hazırlanan şerbetten yemeklerden sonra bir kahve fincanı içilir.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Papatya çiçeği, Kurt pençesi kökü, Kekik, Sedef otu, Pelin otu, Bal
Hazırlanış Şekli:
* Kurutulmuş papatya çiçeği on dakika süreyle kaynatılır. Elde edilen su dinlendirildikten sonra bir fincan yudum yudum içilir.
* Kurt pençesi kökü kaynar suda kaynatıldıktan sonra süzülür, hiçbir yan tesiri olmayan bu çaydan dört beş su bardağı içilir.
* Kekik, salatalara bol ve taze doğranarak yenir.
* Ezilmiş taze sedef otu suyu kaynatıldıktan sonra süzülür. Bir çay bardağı suya bir yemek kaşığı bal ilave edilerek iyice karıştırılır. Günde üç defa 1-2 yemek kaşığı içilir.
* Bir doktor tavsiyesi şartı ile, kurutulmuş pelin otu, suda kaynatılır. Elde edilen su dinlendirildikten sonra çay kaşığı ile içilir. Günde en fazla bir su bardağı alınmalıdır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Kurt ayağı tohumu, Yeşil ceviz kabuğu, Söğüt yaprağı, Meşe kabuğu, Patates, Sirke
Hazırlanış Şekli:
* Kurt ayağı tohumu havanda dövülerek toz haline getirilir. Elde edilen toz sirke ile karıştırılır. Hazırlanan merhemle ayaklar ovuşturulur.
* Yeşil ceviz kabuğu ile kurutulmuş söğüt yaprağı kaynatıldıktan sonra, bir miktar sirke karıştırılarak ayaklar yıkanır.
* Meşe kabuklan su içinde kaynatılır. Elde edilen su banyo suyuna ilave edilerek hastalık süresince banyo yapılır.
* Haşlanan patates suyu ile ayaklara masaj yapılır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Su teresi, Karanfil, Çörek otu, Zencefil, Zeytinyağı, Sirke
Hazırlanış Şekli:
Su teresi otu, on beş dakika süreyle tuzlu suda kaynatılarak süzülür. Süzülerek elde edilen posaya dövülmüş karanfil tozu ilave edilerek, lapa kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Hazırlanan lapa, zeytinyağı ile yumuşatıldıktan sonra uyuşan yere konarak bandajlanır.
* Çörek otu, yirmi dakika süreyle sirkeli suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen posaya, kurutulmuş zencefil tozu ilave edilerek yakı kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Hazırlanan yakı, zeytinyağı ile yumuşatılarak pansumandan sonra uyuşan mahale konur.
* Zencefil yaprakları, karanfille birlikte sirkeli suda on dakika süreyle kaynatılır. Sıkılarak elde edilen sıvı bir kaba boşaltılarak dinlendirilir. Dinlendirilmiş sıvıya batırılan bir havlu ile, uyuşan mahale sıksık masaj yapılır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
çoban düdüğü, Acı çiğdem,Taze patates, Tilki üzümü (Böğürtlen), Arpa unu, Sirke, Zeytinyağı
Hazırlanış Şekli:
* Çoban düdüğü otu, on beş dakika süreyle tuzlu suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen sıvı, bir kaba boşaltılarak dinlendirilir. Dinlendirilen sıvıdan banyo suyuna karıştırılarak yatmadan önce banyo yapılır.
* Rendelenmiş taze patatesler, acı çiğdemle birlikte sirkeli suda yirmi dakika süreyle kaynatılır. Sıkılarak elde edilen posa, merhem kıvamına gelinceye kadar arpa unu ilave edilerek yoğrulur. Hazırlanan merhem, zeytinyağı ile yumuşatıldıktan sonra, ağrıyan mahale sürülür.
* Tilki üzümü, yirmi dakika süreyle sirkeli suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen posaya, arpa unu karıştırılarak lapa kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Hazırlanan zeytinyağı ile yumuşatıldıktan sonra ağrıyan yere konarak bandajlanır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Afyon çiçeği (Karahaşhaş), Maydanoz, Acı marul (Cebeli marul), Farekulağı otu, Sirke, Zeytinyağı
Hazırlanış Şekli:
* Afyon çiçekleri, tuzlu suda on beş dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen posaya, dövülmüş maydanoz tozu ilave edilerek, lapa kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Hazırlanan lapa, zeytinyağı ile yumuşatıldıktan sonra, ağrıyan yere konarak bandajlanır.
* Dilimlenmiş acı marul yaprakları, sirkeli suda yirmi dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen posaya, dövülmüş maydanoz ilave edilerek lapa kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Hazırlanan lapa, zeytinyağı ile yumuşatıldıktan sonra ağrıyan mahale konarak bandajlanır.
* Farekulağı otu, sirkeli suda yirmi dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen posaya, dövülmüş marul ilave edilerek lapa kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Hazırlanan lapa, zeytinyağı ile yumuşatıldıktan sonra, ağrıyan yere konarak bandajlanır
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Yabani turp, Lahana,Çıban otu, Çavdar unu, Sarmısak, Zeytinyağı
Hazırlanış Şekli:
* Dilimlenmiş yabani turplar ılık su pansumanından sonra, yarım saat ara ile çıbanın üzerine konarak bandajlanır.
* Kıyılmış lahana yaprakları, çıban otu ile birlikte on beş dakika süre ile kaynar suda bekletilir. Sıkılarak elde edilen karışım, krem kıvamına gelinceye kadar çavdar unu ilave edilerek zeytinyağı ile yoğrulur. Elde edilen merhem pansumandan sonra yara üzerine sürülerek bandajlanır.
* Közde pişirilmiş sarmısaklar çavdar unu ile birlikte sert bir zeminde dövülerek ezilir. Ezilen karışım merhem kıvamına gelinceye kadar zeytinyağı ilave edilerek yoğrulur. Elde edilen merhem temiz bir beze yaydırılarak yara üzerine konarak bandajlanır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Damkoruğu, Eşek marulu (Eşek hıyarı), Sarmısak, Tuz, Soğan suyu
Hazırlanış Şekli:
* Damkoruğu usaresi sarımsakla karıştırılarak nasır ılık suda yumuşatıldıktan sonra sürülür.
* Damkoruğu bitkisinden çıkan büzüştürücü usare nasır üzerine merhem şeklinde sürülür.
* Eşek marulunun yaprağı haşlandıktan sonra, bir miktar soğan suyu ilave edilir. Elde edilen merhem tedavi müddetince gün aşırı nasır üzerine sürülür.
* Damkoruğu taze iken nasırın üzerine konulup ayak sarılır.
* Sarmısak havanda dövüldükten sonra, tuz karıştırılır. Elde edilen macun nasıra sürülür.larak yemeklerden sonra birer fincan tedavi süresince içilir.
* Okaliptüs yapraklan çay iriliğinde doğrandıktan sonra bir demliğe konarak kaynatılır. Elde edilen deme bal ilave edilerek günde üç fincan içilir.
Bulunması Gereken ŞifalıBitkiler:
Kimyon, Nilüfer, Menekşe, Kişniş, Pekmez, Bal
Hazırlanış Şekli:
* Kimyon, on beş dakika süreyle suda kaynatılarak süzülür. Süzülerek elde edilen sıvı, şerbet kıvamına gelinceye kadar bal ile tatlandırılarak karıştırılır. Hazırlanan şerbetten günde üç bardak ısıtılarak içilir.
* Nilüfer çiçekleri, on dakika süreyle kaynar suda bekletildikten sonra süzülür. Süzülerek elde edilen sıvı, şurup kıvamına gelinceye kadar pekmezle tatlandırılarak karıştırılır. Hazırlanan şuruptan, kahvaltıdan önce ve yemeklerden sonra bir fincan ısıtılarak içilir.
* Menekşe çiçekleri, kişniş otu ile birlikte on beş dakika süreyle kaynak suda bekletilerek süzülür. Sıkılarak elde edilen posa, reçel kıvamına gelinceye kadar bal ile tatlandırılarak karıştırılır. Hazırlanan reçelden, yemeklerden önce ve sonra birer tatlı kaşığı yenir.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Tatula yaprakları, Isırgan otu, Devetabanı, Yavşan otu, Bayır turpu, Nane
Hazırlanış Şekli:
* Taze tatula yaprakları, bir müddet güneşte kurutulur. Kurutulan yapraklar rulo halinde sarıldıktan sonra, belirli aralarla sigara gibi içilir.
* Isırgan yaprakları, dövülmüş devetabanı yaprakları ile birlikte, yirmi dakika süreyle suda kaynatılarak süzülür.
Süzülerek elde edilen sıvı, bir kaba boşaltılarak günboyu dinlendirilir. Dinlendirilen sıvıdan, bir bardak içme suyuna yarım fincan sıvı karıştırılarak yemeklerden önce bir bardak içilir.
* Yavşan otu, dilimlenmiş bayır turpu ile birlikte yarım saat süreyle suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvıya, nane suyu karıştırıldıktan sonra bir kaba boşaltılarak dinlendirilir. Dinlendirilen sıvıdan, tedavi süresince yarı oranında içme suyuna karıştırılarak yemeklerden sonra bir bardak içilir.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Ebegümeci, Gözotu, Sarmısak, Cersiye, Çavdar, Zeytin yağı
Hazırlanış Şekli:
* Ebegümeci, gözotu ile birlikte yirmi dakika süreyle suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen posaya çavdar unu karıştırılarak, pomad kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Hazırlanan pomad zeytinyağı ile yumuşatıldıktan sonra arpacık olan mahale günaşırı sürülür.
* Sarımsaklar, cersiye tohumu ile birlikte havanda dövülerek ezilir. Ezilen karışıma, merhem kıvamına gelinceye kadar çavdar unu karıştırılarak zeytinyağı ile yoğrulur. Hazırlanan merhemden, ılık su pansumanından sonra arpacık üzerine sürülür.
* Sarmısaklar havanda dövülerek ezilir, sıkılarak elde edilen sıvı bir fincana doldurularak dinlendirilir. Ilık su pansumanından sonra dinlendirilen sıvıya batırılmış bir pamukla sabah-akşam kompres yapılır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Rezene, Havuç, Süt otu, Sahlep, Pırasa, Bal
Hazırlanış Şekli:
* Rezene bitkisi kurutularak toz haline getirilir. Sıcak suda on dakika kaynatıldıktan sonra tülbentle süzülür. Elde edilen sıvıdan, günde üç su bardağı yemekten sonra içilir.
* Rendelenmiş havuç, süt otu ile birlikte yirmi dakika süreyle suda kaynatılır, sıkılarak elde edilen posaya, lapa kıvamına gelinceye kadar sahlep tozu ilave edilerek bal ile karıştırılır. Hazırlanan lapadan, yemeklerden önce bir veya iki çorba kaşığı yenir.
* Pırasa tohumları sert bir zeminde dövülerek ezilir. Ezilen karışıma, sahlep tozu ilave edilerek, macun kıvamına gelinceye kadar bal ile yoğrulur. Hazırlanan macundan, yemeklerden önce birer kaşık yenir.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Üzerlik otu, Akşam safası, Hatmi çiçeği, Acur, Gül yaprağı, Meneviş yağı
Hazırlanış Şekli:
* Üzerlik otu, akşam safası ile birlikte kurutulup havanda dövülür. Elde edilen karışıma, merhem kıvamına gelinceye kadar, dövülmüş acur ilave edilerek meneviş yağıyla yoğrulur. Hazırlanan merhemden, banyodan iki saat önce alerjit olan bölgeye sürülür.
* Kurutulan gül yaprağı üzerine iki litre sıcak su dökülür. İki saat dinlendirildikten sonra süzülür. Elde edilen sıvıdan, banyo suyuna karıştırılarak sabah ve akşam oturak banyosu yapılır.
* Hatmi çiçeği yaprağı, acur ile ezilerek lapa haline getirilir. Elde edilen lapaya, merhem kıvamına gelinceye kadar, dövülmüş üzerlik otu tohumu ilave edilerek badem yağı ile yoğrulur. Hazırlanan karışım, banyodan iki saat önce alerjit olan bölgeye sürülür.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Hatmi çiçeği, Darı, Şahtere otu, Ravend-çini otu, Acı yonga, Sığırkuyruğu otu, Pamuk yağı
Hazırlanış Şekli:
* Hatmi çiçekleri, on beş dakika süreyle suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen sıvıya, pomad kıvamına gelinceye kadar, darı unu ilave edilerek pamuk yağı ile yoğrulur. Ilık su pansumanından sonra alerji olan mahale masaj yapılarak sürülür.
* Şahtere otunun çiçekleri, ravend-çini otuyla birlikte tuzlu suda yirmi dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen posaya, merhem kıvamına gelinceye kadar darı unu karıştırılarak yoğrulur. Hazırlanan merhem pamuk yağı ile yumuşatıldıktan sonra alerji olan mahale sürülür.
* Acı gonca yaprakları, sığırkuyruğu otu ile birlikte tuzlu suda yirmi dakika süreyle kaynatılır. Dinlendirilen sıvıdan, banyo suyuna karıştırılarak günaşırı el, ayak ve yüz banyosu yapılır.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Arpa, Sarmısak, Papatya, Limon, Yoğurt, Bal
Hazırlanış Şekli:
* Bir avuç arpa, kıyılmış sarımsakla birlikte yarım saat süreyle suda kaynatılır. Ezilerek elde edilen posaya yoğurt ilave edilerek, lapa kıvamına gelinceye kadar rendelenmiş limon kabukları ile yoğrulur. Hazırlanan lapadan, ısıtıldıktan sonra yemeklerden önce bir veya iki çorba kaşığı yenir.
* Bir avuç papatya çiçeği, on beş dakika süreyle kaynar suda bekletilerek süzülür. Demlemeden süzülerek elde edilen sıvı, şerbet kıvamına gelinceye kadar bal ile tatlandırılarak karıştırılır. Tedavi süresince hazırlanan şerbetten, ısıtılarak günde üç bardak içilir.
-* Rendelenmiş limon kabuklan, yirmi dakika süreyle suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen sıvıya, şurup kıvamına gelinceye kadar papatya unu ilave edilerek bal ile karıştırılır. Hazırlanan şuruptan, tedavi süresince günde üç fincan ısıtılarak içilir.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Boru çiçeği, Maydanoz, Karabiber, Nane, Tütün yaprağı, Öd ağacı, Limon
Hazırlanış Şekli:
* Kıyılmış maydanoz, boru çiçeği ve karabiberle birlikte tuzlu suda on dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvıya, dövülmüş nane tozu ilave edildikten sonra bir kaba doldurularak dinlendirilir, rahatsızlık esnasında, dinlendirilen sıvıdan bir miktar buruna çekilir.
* Tütün yaprakları kıyıldıktan sonra limonlu suda yirmi dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı bir kaba boşaltılarak dinlendirilir. Rahatsızlık esnasında, dinlendirilen sıvıdan bir miktar buruna çekilir.
* Öd ağacının tohumları, tuzlu suda on beş dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı bir kaba boşaltılarak dinlendirilir. Rahatsızlık esnasında, dinlendirilen sıvıdan bir miktar buruna çekilir.
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Çoban dayağı, Eşek turpu, Hind kokası, Hind kokası,sarımsak, Sirke
Hazırlanış Şekli:
* Çoban dayağı otu, eşek turpunun yapraklan ile birlikte tuzlu suda yirmi dakika süreyle kaynatılır. Sıkılarak elde edilen posa, merhem kıvamına gelinceye kadar dövülmüş sarmısak ilave edilerek yoğrulur. Hazırlanan merhemden, pansumandan sonra yaraya sürülerek bandaj lanır.
* Kurutulmuş hind kokası sert bir zeminde dövülerek ezilir. Elenerek elde edilen toz, yara kanatıldıktan sonra yaranın üzerine ekilerek bandajlanır.
* Dövülmüş sarmısaklar on dakika süreyle sirkeli suda kaynatılarak pişirilir. Ezilerek elde edilen posa temiz bir beze yaydırılarak yara üzerine konur ve bandajlanır.
Yutulan Yabancı Cisimler ;
Bazen çocuklar madeni para, iğne, düğme,
meyve çekirdeği, çengelli iğne ve diğer ev nesneleri gibi yiyecek dışında kalan bazı nesneleri yutabilirler. Bu türden yabancı cisimler genellikle herhangi bir sorun çıkarmadan sindirim sistemlerinden geçerler, ancak bazıları yemek borusuna yerleşebilir. Yetişkinlerde, özellikle yemek borusu ile ilgili rahatsızlıkları veya çiğneme sorunları olan şahıslarda özofagus blokaj (yemek borusunda kümelenme) riski vardır.
Eğer yutulan bir nesne boğaza yerleşirse ve hava yolunu tıkarsa, bu hemen müdahale gerektiren acil bir tıbbi durumdur. Heimlich manevrası bu şekilde kaçan bir yiyecek parçasını yerinden çıkarabilir (Heimlich Manevrası bölümüne bakınız). Eğer yiyecek dışında kalan herhangi bir nesneyi yutarsanız veya eğer küçük çocuğunuzun yutmada güçlük çektiğini görürseniz veya çocuk tükürük saçıyorsa ve özellikle eğer karın ağrısı veya kusma görülürse doktorunuzu çağırın. Bu nesne karın girişini tıkıyor olabilir ve bunun içinde optik sistem bulunan içi boş bir tüple endoskopi yapılarak çıkarılması gerekebilir. Endeskop önce boğaza ve daha sonra özofagusa (yemek borusuna) sokulabilir. Bu yöntem nesnenin bulunması ve yemek borusundan çıkarılması için kullanılır (ayrıca Yemek Borusunda Yabancı Cisimler bölümüne bakınız).
Bazı nesneler kazayla teneffüs edildiğinde solunum borusuna (trakea) veya ciğerlere (bronşiya! pasajlar) kaçabilir. Eğer teneffüs edilen bir nesne boğulmaya neden olursa, Heimlich manevrası ve acil tıbbi müdahale gerekebilir (Boğulma, Soluma ile ilgili Acil Durumlar ve Canlandırma)
Ancak bazı durumlarda nefes borusu veya bronşiyel pasajlardan birine kaçan yabancı nesne nefes almayı engellemeyebilir. Ama solukla içeri çeken insanın sağlığı için bir tehlike oluşturur. Eğer siz veya çocuğunuz yabancı bir nesneyi teneffüs ederse, hekiminize danışınız.
Hekiminiz nesnenin varlığının ve yerinin belirlenmesi için bir röntgen çekilmesini isteyebilir. Optik bir sistemi olan içi boş bir tüpün, solunum borusu veya bronştaki yabancı nesneyi bulmak için ve çıkarmak için boğaz yoluyla bronşiyal hava yollarına sokulduğu bir Bronkoskopi işlemi yapılabilir.
Düğme şeklindeki piller taşınabilir elektronik cihazlarda (fotoğraf makineleri, cep tipi hesap makineleri, saatler, işitme cihazları ve diğer şeyler) gittikçe artan bir şekilde kullanılmaktadır.
Meraklı küçük bir çocuk için bu parlak nesneler oldukça dikkat çekicidir. Bunlar ayrıca yutulduğu zaman en tehlikeli olanlarıdır.
Bu pillerde tehlikeli alkali sıvılar bulunur; bazılarında ayrıca potansiyel olarak yaşamı tehdit edecek miktarlarda cıva da bulunur.Eğer bunlar mideye veya barsaklara inerse,pilin içindeki sıvı
karın ağrısı ve hassasiyeti,
kabızlık, kusma ve ateş gibi bazı semptomları ortaya çıkarırlar. Eğer çocuğunuz düğme şeklinde bir pil yutacak olur ise, hemen çocuğunuzun doktorundan çocuğa bakmasını isteyiniz. Cerrahi müdahale gerekebilir. Önleme
Ebeveynler ve büyükanne ve büyükbabalar evlerini çocuklar için tehlikelerden arındırırken bu tehlikeyi de gözönüne almalıdırlar. Kullanılmayan pilleri çocukların ulaşamayacağı bir yere koyunuz. Bitmiş pilleri atarken yeni yürüyen çocuklar bile bunları kolayca patlatabileceğinden dolayı bunları çöp kutusuna atmayınız.
Eğer buruna bir nesne kaçarsa, aşağıdaki işlemleri deneyin:
Acil Durum Tedavisi
1. Yabancı cisme ucu pamuklu bir tampon,
kibrit çöpü veya bir başka aletle sondaj yapmayın. Böylesi bir şey nesneyi burnun iç kısımlarına doğru itebileceğinden dolayı risklidir. Zorla nefesinizi içinize çekerek nesneyi teneffüs etmeyin. Aslında burnunda yabana bir cisim bulunan şahsın, o nesne çıkaralana kadar ağızdan solunum yapması gereklidir.
2. Nesneyi serbest bırakmak için nazikçe burnunuzu sümkürmeyi deneyin. Ancak burnunuzu sert bir şekilde veya tekrar sümkürmekten kaçının.
3. Eğer nesne gözle açıkça görülebiliyorsa, kıvrılabilecek durumdaysa ve bir cımbızla kolayca kavranabiliyorsa, nesneyi yavaşça çıkarın.
4. Eğer bu metodlar sonucunda başarıya ulaşamazsanız, acil tıbbi yardım isteyin.
Çocuklar genellikle kulaklarına birtakım nesneler sokarlar; bazen de kulağa kaza ile böcek veya havadan kaynaklanan nesne girebilir.
Acil Durum Tedavisi
Eğer kulağınıza herhangi bir nesne girerse, şu aşamaları takip ediniz:
1. Yabancı cismi kulağa herhangi bir pamuklu
çubuk, kibrit çöpü veya bir başka alet sokarak çıkarmaya çalışmayınız. Böyle bir şeyi yapmak, nesneyi kulağın derinliklerine iterek ve orta kulağın nazik yapısına zarar vererek risk oluşturur.
2. Eğer nesne kolayca görülebiliyorsa, esnekse
(kıvrılabilecek şekildeyse) ve bir cımbızla kolayca yıkanabiüyorsa, bu nesneyi yavaşça çıkarın.
3. Yer çekimini uygulamaya çalışın: Başı etkilenen tarafa doğru eğin. Kurbanın başına vurmayın, ama nesneyi çıkarmaya çalışmak için başı nazikçe yere doğru sallayın.
4. Eğer yabancı nesne bir böcek ise, o şahsın
başını, içinde böcek bulunan kulak yukarı doğru gelecek şekilde eğdirin. Kulağa sıvı vazelin, zeytinyağı veya bebekyagı dökerek böceği dışarı doğru yüzdürmeye çalışın. BÜ yağ ılık olmalı ancak sıcak olmamalıdır. Yağı döktüğünüzde kulak kanalını düzelterek yağın kulağa girişini kolaylaştırabilirsiniz: Kulak memesini nazikçe aşağı ve yukarı doğru çekiniz. Böcek boğulacak (nefes alamayacak) ve yağ banyosunda dışarı doğru atılacaktır (yüzecektir). Böcek dışında herhangi bir başka nesneyi çıkarmak için yağ kullanmayınız.
5. Eğer bu metodlarla bir sonuç elde edemezseniz ve eğer o şahıs kulakta ağrı hissediyorsa veya işitme azalıyorsa veya kulakta herhangi bir şeyin yerleşik olduğu hissi devam ediyorsa acil tıbbi yardım isteyiniz.
Havadan kaynaklanan bir nesne olması durumunda göz genellikle kendi kendini temizleyecektir. İstemeden yapılan bir göz kırpma ve göz yaşarması bu parçacığı dışarı akıtacaktır. Ancak bu doğal mekanizma yabancı cismi dışarı çıkaramazsa, göz acil ve uygun bir bakımla tedavi edilmelidir. Çünkü travma, enfeksiyon kimyasal veya zerrecikii parçacıklara (yoğun dumana) maruz kalınca görme fonksiyonu tehlikeye girebilir.
Acil Durum Tedavisi:
Bir Başkasının Gözünün Temizlenmesi
Bu acil durum aşamalarını takip ediniz. (Eğer nesnenin gözden çıkarıldığını düşünüyorsanız ama kızarıklık ve ağrı devam ediyorsa aynı işlemler uygulanır.)
1. Gözü ovalamayın. Gözü muayene etmeden
önce ellerinizi yıkayın. Muayene edeceğiniz şahsı iyi aydınlatılmış bir yere oturtun.
2. Bakarak nesnenin yerini bulun: Nesne gözbebeğinde mi yerleşmiş? Alt göz kapağını yavaşça aşağı doğru çekerek ve o şahısa yukarıya doğru bakmasını söyleyerek gözü muayene edin.
Bu işlemi üst kapak için tersine bir şekilde uygulayın. Üst kapağı tutun ve şahıs aşağı doğru bakarken gözü muayene edin.
Eğer yabancı cisim o şahsın göz küresine yuvarlanmışsa, o şahsın gözünü (eğer varsa) steril bir pedle veya temiz bir kumaşla kapayın. Nesneyi çıkarmaya çalışmayın.
Eğer nesne büyük ise ve gözün kapanmasını zorlaştırıyorsa, kağıttan bir kapçıkla gözü kapatın ve bu kapçığı yüze ve alma bantlayın. Hemen acil tıbbi yardım isteyin
3. Eğer nesne gözde veya gözün yüzeyinde yü-
züyorsa, onu yıkayarak çıkarabilirsiniz veya elle çıkarabilirsiniz. Üst veya alt göz kapağını açık olarak tuttuğunuz anda nesneyi çıkarmak için nemlendirilmiş bir pamuk parçası veya temiz bir kumaş parçasını kullanınız. Eğer nesneyi kolayca çıkaramazsanız her iki gözü de yumuşak bir bezle kapayın ve acil tıbbi yardım isteyin.
4. Eğer nesneyi çıkarmayı başarabilirseniz, gözü oftalmik bir temizleyici solüsyonla veya temiz ve ılık bir suyla yıkayınız.
5. Eğer ağrı, görme sorunları veya kızarıklık devam ediyorsa acil tıbbi bakıma başvurun.
Kendi Gözünüzün Temizlenmesi
Kendi gözünüzü muayene ederken yukarıda ana hatları verilen işlemlerin takip edilmesi çok zordur, çünkü istenmeden yapılan bir göz kırpma hareketi veya gözün yaşarması net bir şekilde görmeyi olanaksız hale getirebilir.
Eğer gözünüze yabancı bir cisim kaçtığında yanınızda size yardımcı olacak kimse yok ise, gözü temizce yıkamaya çalışın. Bir göz kabı veya küçük bir meyve suyu bardağı kullanarak gözünüzü temiz suyla yıkayın. Bardağı, kenarı göz çukurunuzun alt kısmındaki kemiğe dayanacak şekilde yerleştirin ve gözü açık tutarak suyu içine dökün. Eğer gözü temizleyemezse-niz, acil olarak tıbbi yardım isteyin.
Prematüre olarak ya da ciddi bir enfeksiyon, solunum bozukluğu veya büyük bir doğum eksiklimi ile doğmuş olan bebekler, bir yeni doğum yoğun bakım biriminde bakılmaya gereksinim duyabilirler.
Herhangi bir doğum merkezinde, doğum problemleriyle dünyaya gelen bebekler için yardımcı olacak hazırlıklar önceden yapılmalıdır. Yeni doğum yoğun bakım birimine sahip olmayan hastane ya da doğum merkezleri, böylesi bir vakayla karşılaşıldığında hasta bebeği bu tür bir birime transfer etmek için gerekli tüm düzenlemeleri önceden yapmak zorundadır.
Bazı hastanelerde çok ciddi vakalar dışındaki tüm vakaların üstesinden gelebilecek donanım ve personel vardır; genellikle belli bir bölgedeki belli hastaneler, çok ağır hasta bebeklerin sevkedilebileceği merkezler olarak belirlenmiştir. Yoğun bakım birimlerinin amacı, yaşamı tehdit eden problemlere karşı anne ve babaların azami bakım ve gözetimi olmalıdır.